SAÇ DÖKÜLMESİ İÇİN EN İYİ VİTAMİNİ SEÇMEK

SAÇ DÖKÜLMESİ İÇİN EN İYİ VİTAMİNİ SEÇMEK

Saç, bir kişinin fiziksel görünümü için çok önemlidir ve saç bakımını sürdürmek genellikle ana endişelerden biridir. Saç Dökülmesini önlemek birçok insan için büyük önem taşımaktadır. Kalıtsal saç dökülmesi, dünya genelinde erkeklerin %54’ünü ve kadınların 34%ünü etkilemektedir, bu da onu en yaygın sorun haline getirir. Saç dökülmesi için geleneksel tedaviler arasında minoksidil, finasterid ve saç ekimi bulunmaktadır. Diğer bir seçenek olarak, besin takviyeleri, saç saçlığı da dahil olmak üzere genel sağlığı destekleyen birçok faydalı içerik barındırır. Besin takviyelerinin etkisi genellikle daha yavaş olur ve uzun vadede ortaya çıkar. Bu nedenle, besin takviyelerinde bulunan içerikleri ve saç dökülmesini önleyen etkilerini araştırmak önemlidir. Bu inceleme, saç dökülmesini önlemek için en etkili besin takviyesi içeriklerinin genel bir değerlendirmesini sunmaktadır. Saç folikülleri sürekli olarak bölünüp farklılaşmakta ve bu da önemli ölçüde enerji gerektirmektedir. Yetersiz beslenme, saçın sağlığını yitirmesine neden olabilecek önemli faktörlerden biridir. Sonuç olarak, saç dökülmesini önlemek için birçok besin takviyesi, sağlıklı saçların korunması için gerekli vitaminler, mineraller ve amino asitler içermektedir. Bu tür takviyelerde yaygın olarak bulunan ana bileşenler, D vitamini, niasin (B3), pantotenik asit (B5), piridoksin (B6) ve biyotin (B7) gibi vitaminlerin yanı sıra çinko, demir ve sistein gibi mineralleri içerir. Diğer takviyelerde, karaciğer işlevini destekleyen suya çözünebilen temel bir besin olan kolin bulunabilir. Ayrıca, biyolojik aktif kolajen, saçın yaklaşık %90’ının saç folikülleri tarafından üretilen keratin adı verilen bir yapısal proteinden oluşması nedeniyle, saç dökülmesini önlemeye ve saçın uzamasını teşvik etmeye yardımcı olabilir. Yağ asitleri de saç dökülmesi için besin takviyelerinin emiliminde önemli bir rol oynamaktadır.

Saç Dökülmesi Üzerine Genel Bakış

Saç dökülmesi genellikle iki kategoriye ayrılır: iz bırakmayan ve iz bırakan. İz bırakmayan saç dökülmesinde, saç foliküllerinde kalıcı bir hasar yoktur; oysa iz bırakan saç dökülmesi foliküllerde geri dönüşümsüz hasar içerir ve genellikle fibröz doku ile değiştirilir. Ancak basit bir şekilde ifade etmek gerekirse, saç sağlıklı bir folikülde büyür ve sağlıksız bir folikülde gelişemez. Saç uzama hızı, genetik, hormonlar, beslenme ve yerel doku, cilt ve mikrobiyomların sağlığına bağlıdır. Sağlıksız foliküller, hormonal dengesizlikler, beslenme yetersizlikleri ve çevresel faktörler gibi çeşitli etkenlerden kaynaklanabilir.

• Hormonal faktörler: Yükselmiş androgen seviyeleri veya artmış androgen aktivitesi.
• Beslenme-mikro besin faktörleri: Demir, çinko ve vitamin D gibi besin maddeleri, özellikle dinlenme halindeki saçların tekrar uzamaya başladığı dönemde saçların yeniden çıkması için kritik öneme sahiptir. Bu besin maddeleri eksik olduğunda saç dökülmesi meydana gelebilir. Kan testleri eksiklikleri ortaya çıkarabilir, ancak saç uzaması için optimal besin seviyelerini kesin olarak kanıtlayamaz.
• Amino asit faktörleri: Bazı amino asitler optimal aralıklarda değilse saç uzaması da etkilenebilir, bu da yama şeklinde saç dökülmesine neden olur; eksik amino asitlerin takviyesi ile bu durum düzeltilebilir.

WHAT CAUSES HAIR LOSS

Saç seyrelmesi ve dökülmesi, kirlilik, ısı, boyalar, stres, güneş ışığına maruz kalma ve zayıflamış bağışıklık veya hormonal durumlar sonucunda meydana gelebilir. Birçok erkek saç seyrelmesi genetik nedenlere bağlarken, aşırı saç dökülmesi (günde 100 telden fazla) anormaldir ve dikkate alınması gerekir. Saç dökülmesine sebep olan diğer faktörler, “şiddetlendiren faktörler” olarak bilinir ve antidepresanlar, anti- enflamatuvar ilaçlar ve doğum kontrol hapları gibi saç uzamasını bozabilen ilaçları içerir. Propiltiyourasil, sorbitol, beta blokerler ve Lipitor gibi ilaçlar da düzensiz saç azalmasına neden olabilir.

 

SAÇ DÖKÜLMESİ BİR KİŞİNİN HAYATINI NASIL ETKİLER

Saç dökülmesi, ilişkileri ve sosyal etkileşimleri etkileyerek derin bir duygusal ve psikolojik etki yaratabilir. Bu nedenle, saç dökülmesini önlemek veya yeniden uzamayı teşvik etmek için yapılan müdahaleler, yaşam kalitesini arttırmak için çok önemlidir. Diyet takviyeleri, saç dökülmesini önlemede ve yeniden uzamayı teşvik etmede çeşitli mekanizmalar aracılığıyla umut verici sonuçlar göstermiştir; bunlar arasında özellikle antineoplastik ajanlardan kaynaklanan ilaç kaynaklı alopesiye karşı koruma bulunmaktadır.

SAÇ DÖKÜLMESİYLE SAVAŞMAK İÇİN VİTAMİNLER KULLANABİLİR MİYİM?

Saç dökülmesini ve saç dökülmesini önlemek için tasarlanmış diyet takviyeleri genellikle günlük besin ihtiyaçlarını karşılayan vitaminler ve mineraller içerir. Bu takviyeler, saç dökülmesine neden olabilecek eksiklikleri giderir. Erkekler ve kadınlarda denge hormonlar tarafından kontrol edilir, ancak saç kalitesi de büyüme faktörleri ve besinlerden etkilenir. Takviyeler, saç folikülü ortamını destekleyerek saç dökülmesini önlemeye yardımcı olabilir. Ancak, takviyeler, ciddi durumların tedavisi olarak değil, olası eksiklikleri önleyici olarak kullanıldığında en etkilidir.

Saç Dökülmesinde Besin Eksiklikleri

Beslenme eksiklikleri hem erkeklerde hem de kadınlarda saç dökülmesinin yaygın bir nedenidir, çünkü saçta yapısal değişikliklere yol açabilirler. Saç uzaması için proteinler, vitaminler ve mineraller gereklidir ve bu besinlerdeki dengesizlikler saç seyrelmesi ve dökülmesine neden olabilir. Diyet takviyeleri, önerilen miktarlarda gerekli besinleri sağlayarak saç dökülmesini önlemeye yardımcı olur.

Saç Dökülmesi Takviyelerinde Bulunan Temel Bileşenler

Biyotin

Biyotin (Vitamin B7), saçın temel proteini olan keratin üretimindeki rolü nedeniyle saç takviyelerinde bilinen bir bileşendir. Biyotin eksiklikleri saç dökülmesine, cilt döküntülerine ve diğer sağlık sorunlarına yol açabilir. Biyotin takviyesi, saç dökülmesini azaltabilir, ancak yeniden uzamadaki etkinliğini belirlemek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.

Çinko

Çinko, hücre metabolizmasında çok önemeli bir mineraldir ve saç yağlanmasını ve yüksek testosteron seviyelerini azaltabilen anti-androjenik özelliklere sahiptir. Çinko, kafa derisindeki iltihabı ve kepeği azaltmaya da yardımcı olur. Çinko yetersizliği saça zarar verebilir, ancak takviyelerin demir emilimini engellememek için önerilen doz aşılmamalıdır.

Demir

Demir eksikliği, normal seviyeler içinde bile, saç dökülmesine neden olabilir. Demir takviyesi, düşük demir seviyelerine sahip kişiler için yararlıdır, özellikle areata tipi saç dökülmesi ve frontal fibrozis alopecia durumunda. Ancak, demir takviyeleri yalnızca bir eksiklik teşhisi konduğunda alınmalıdır; bu nedenle, ferritin seviyeleriniz düşük veya demir bağlama kapasiteniz yüksekse demir takviyesi almak çok daha iyi olacaktır.

D Vitamini

D vitamini, saç gelişimi ve oluşumunda önemli bir rol oynamaktadır. D vitamini seviyelerinin düşük olması, saç dökülmesi ile ilgili durumlar olan alopesi areata ve androjenetik alopesi ile ilişkilendirilmiştir. D vitamini takviyesi, saç dökülmesine neden olan enzimlerin inhibe edilmesi yoluyla saç uzamasını destekleyebilir. A, D, E ve K vitaminleri vücutta depolandığı için, toksik etkilerden kaçınmak adına bunları diyetinize eklemeden önce D vitamini seviyelerinizi kontrol etmelisiniz.

Omega-3 Yağ Asitleri  

Omega-3 yağ asitleri, saç sağlığını teşvik etme rollerinden dolayı popülerlik kazanmıştır. İltihabı azaltmaya, bağışıklık sistemini desteklemeye ve saç yoğunluğu ile çapını optimize etmeye yardımcı olurlar. Omega-3 yağ asitleri, saç uzamasını teşvik etmek ve dökülmeyi önlemek için omega-6 yağ asitleri ile sinerjik bir şekilde çalışır.

Saw Palmetto

Saw palmetto, saç dökülmesi için, özellikle androjenetik alopesi (erkek veya kadın tipi kellik olarak da bilinir) için yaygın bir bitkisel çözümdür. Saw palmetto’nun saç dökülmesiyle mücadele etme mekanizması, 5-alfa-reduktaz enzimini engellemektir. Bu enzim, testosteronu androjenetik alopesi için önemli bir hormon olan dihidrotestosterona (DHT) dönüştürür. DHT, kafa derisindeki saç foliküllerinin küçülmesine (miniaturizasyon olarak bilinen bir süreç) neden olur ve bu da saçın seyrelmesine ve nihayetinde saç dökülmesine yol açar. 5-alpha-redüktazı inhibe ederek, saw palmetto, kafa derisindeki DHT seviyelerini düşürür, bu da saç dökülmesini yavaşlatmaya veya durdurmaya yardımcı olur ve saç foliküllerinin daha normal bir şekilde çalışmasına izin verir. DHT seviyelerini düşürmenin yanı sıra, saw palmetto’nun saç foliküllerindeki DHT reseptörlerini bloke ettiği düşünülmektedir. DHT’nin bu reseptörlere bağlanmasını engelleyerek, bitki folikülleri koruyarak zarar görmelerini önler, saç seyrelmesini azaltmaya ve saç yoğunluğunu artırmaya yardımcı olur.

Yeşil Çay Yaprağı Özütü

Yeşil çay yaprağı özütü, saç dökülmesine karşı potansiyeli ile giderek daha fazla tanınmaktadır. Bunun başlıca nedeni, polifenoller, kateşinler ve antioksidanlar gibi faydalı bileşiklerin yüksek konsantrasyonuna sahip olmasıdır.

Saw palmetto gibi, yeşil çay yaprağı ekstresi de DHT üretimini inhibe edebilir; DHT, androjenetik alopesiye (şablon saç dökülmesi) katkıda bulunan bir hormondur. Yeşil çayda bulunan kateşinlerin, özellikle epigallocatechin gallate (EGCG), testosteronu DHT’ye dönüştüren 5-alfa-redüktaz enzimini inhibe ettiği gösterilmiştir. DHT seviyelerini azaltarak, yeşil çay yaprağı ekstresi saç foliküllerinin miniatürleşmesini yavaşlatmaya veya önlemeye yardımcı olur, böylece saç seyrelmesini azaltır.

 Bazı araştırmalarda, yeşil çayın en etkili antioksidanı olan EGCG’nin saç uzamasını uyarabileceği de gösterilmiştir. Saç foliküllerinin uzamasını destekler ve saç döngüsünün anajen (büyüme) evresini uzatabilir. EGCG ayrıca, saç folikülü gelişimi ve uzamasında önemli bir rol oynayan dermal papilla hücrelerinin çoğalmasını teşvik eder.

 Yeşil çayın, saç foliküllerine oksijen ve besin maddelerini iletmek için kritik olan kan akışını artırdığı gösterilmiştir. Kafa derisindeki kan dolaşımının daha iyi olması, saç foliküllerinin daha fazla beslenmesine olanak tanır, bu da saç uzamasını teşvik eder ve saçın genel sağlığını iyileştirir.

Kırmızı Ginseng Özütü

Kırmızı ginseng özütü, Kore ve Çin tıbbında geleneksel olarak saç dökülmesiyle mücadele etme potansiyeli de dahil olmak üzere birçok sağlık yararı için kullanılmıştır. Kırmız ginseng, saç folikülü ve uzama süreci için önemli olan dermal papilla hücrelerinin çoğalmasın teşvik ederek saç uzamasını destekler. Bu hücreler, saçın uzama evresinde önemli bir rol oynar ve kırmızı ginseng, sayılarının ve aktivitelerinin artmasına yardımcı olarak saç uzamasını destekler.

Ayrıca, kırmızı ginsengde bulunan ginsenositler olarak bilinen aktif bileşenlerin, saç foliküllerini güçlendirdiği ve onları kirlilik, sert kimyasallar ve UV radyasyonu gibi dış etkenlere karşı daha dayanıklı hale getirdiği kanıtlanmıştır. Ginseng, saç foliküllerini güçlendirerek kırılma ve saç seyrelmesini azaltmaya yardımcı olur.

Kırımız ginsengin bir diğer faydası da, kan dolaşımını arttırmasıdır. Kafa derisine daha iyi kan akışı saç, foliküllerinin sağlıklı saç uzaması için gerekli olan daha fazla oksijen ve besin almasını sağlar. Gelişen kan dolaşımı, saç foliküllerini canlandırabilir ve saç dökülmesini yavaşlatmaya yardımcı olabilir.

At Kuyruğu Özütü

Saçınızın at kuyruğu gibi kalın ve sağlıklı olmasını ister misiniz?

At kuyruğu (Equisetum arvense), eğrelti otları familyasına aittir ve tarih öncesi dönemlerden beri var olmuştur. At kuyruğu, bir atın kuyruğu ve yelesine benzediği için bu ismi almıştır. Binlerce yıldır, şifacılar onu böbrek ve mesane taşlarını tedavi etmek, ödemi azaltmak ve mesane ile idrar yolu enfeksiyonları, osteoartrit, gut ve osteoporoz gibi sorunları ele almak için kullanmaktadır. Doğrudan yaralara uygulandığında, yanıkları ve yaraları yatıştırabilir. Aynı zamanda gıda olarak da kullanılmaktadır; Japonya’daki menülerde bu bitki hâlâ bulunmaktadır. At kuyruğu özütü, saç için gerekli mineraller bakımından zengindir. İçerdiği en önemli mineral, saç, tırnaklar ve bağ dokusu için temel minerallerden biri olan silikadır. Silika, saçın yapısal bütünlüğünü korur ve dokusunu ve parlaklığını iyileştirir. Ayrıca, at kuyruğu potasyum, alüminyum tuzları, alkaloidler, saponinler, flavonoidler ve akonitik asit gibi vücudunuzu güçlendirebilecek diğer yararlı maddeler açısından zengin doğal bir hazine deposudur.

 Isırgan otu özütü 

Isırgan otu özütü (Urtica dioica bitkisinden elde edilen), geleneksel olarak saç dökülmesi de dahil olmak üzere çeşitli sağlık sorunlarına karşı bir tedavi olarak kullanılmıştır.

Saw palmetto gibi, Isırgan Yaprağı özütünün de insanların saç dökülmesinin ana nedeni olan 5-alfa-redüktaz enzimini inhibe ettiği kanıtlanmıştır.

Isırgan Otu Özütü, saç uzaması için faydalı olan vitaminler ve mineraller açısından zengindir.

A Vitamini: Kafa derisini nemli tutan ve sağlıklı saçları destekleyen sebum üretimini teşvik eder.

 C Vitamini: Saç foliküllerinin yeterli besin ve oksijen almasını sağlayarak, kafa derisine kan dolaşımını artırmaya yardımcı olan güçlü bir antioksidandır. 

K Vitamini: Sağlıklı saç ve kafa derisi fonksiyonunu destekler. Demir: Saç köklerine oksijen tedarikini artırarak aneminin neden olduğu saç dökülmesini önlemeye yardımcı olur. 

Doğru Takviyeyi Seçmek    

Saç dökülmesini önlemek için bir takviye seçerken, etkili dozlarda doğru bileşen kombinasyonunu içeren ürünleri tercih etmek önemlidir. Uzun bir bileşen listesine sahip bir takviye seçmek cazip olsa da, özel ihtiyaçlarınızı karşılayan takviyelere odaklanmak daha önemlidir. Ayrıca, takviyeleri sağlıklı bir diyet ve yaşam tarzıyla birleştirmek etkinliklerini artıracaktır.

 Smile Hair Care Multivitamin Forte

Smile Saç Kliniği tarafından üretilen Multivitamin Forte, saç dökülmesiyle mücadelede en kaliteli vitaminler arasında yer almaktadır.

Saç dökülmesi hastalarını tedavi etme konusunda yılların deneyimine sahip doktorlarımız tarafından özel olarak seçilen birçok bileşen barındırır.

Ana bileşenler; hacim artırıcı mikro kristal selüloz, stabilizatör polivinilpirrolidon, stabilizatör yağ asitleri, mikro kristal selüloz (E 460i), cüce palmiye ekstresi, yeşil çay ekstresi, L-askorbik asit, L-sistein, L-lizin, L-metiyonin, kırmızı ginseng ekstresi, at kuyruğu ekstresi, soya izoflavonları, demir fumarat, ginkgo ekstresi, çinko sülfat, ortanca ekstresi, nikotinamid, polivinilpirrolidon (E 1201), D-pantotenat, kalsiyum, D-α-tokoferol, yağ asitlerinin magnezyum tuzları (E 470 b), silika (E 551), bakır sülfat, piridoksin hidroklorür, anti-aglomere edici silika, anti-aglomere edici yağ asitlerinin magnezyum tuzları.

Tüm bu bileşenler mükemmel bir sinerji oluşturacak ve saçınızın genel sağlığını artıracaktır.